Yalnızlığın adresi Kastamonu!

TÜİK verilerine göre Kastamonu, Türkiye’nin en yalnız şehirleri arasında yer alıyor. Biz de mikrofonumuzu Kastamonululara uzattık. Ortaya çıkan tablo, yalnızlığın arkasında ekonomik, sosyal ve kültürel birçok nedenin yattığını gösteriyor. İşte detaylar...

Murat Savaş, şehrin sanat ve kültür anlamında yeterince değerlendirilemediğini söyledi ve şunları ekledi:

"İNSAN BİRAZ KENDİNE BAKMALI"

“Metropol şehirlerine göre burada insanlar içe dönük hobilerle ilgileniyor çünkü tiyatro ve sanat yönünden biraz geri kalmış bir şehir. Ama aslında çok fazla kültürümüz var. Etrafımıza baksak sanatı görebiliriz ama farkında değiliz. Mesela şu an çekim yaptığınız yer eskiden bir medreseydi, ama artık sadece hediyelik eşya almak için geliniyor, tarih bilinmiyor. İnsan biraz kendine bakmalı.”

"İNSANLAR YENİLİĞE KAPALI"

Genç bir vatantaş ise düşünce yapısının ve geleneklerin insanları içine kapanık hale getirdiğini söylüyor: “İnsanlar yeniliğe, sosyalleşmeye kapalı. Örf ve adetler sebebiyle kendi içine kapanmaya daha yatkınlar. Bu da yalnızlığı getiriyor."

GÖÇ VE İŞSİZLİK

Zeynep Kaplan Ünal ve Mustafa Ünal da göç ve işsizlik vurgusu yaptı. Ünal, “Kastamonu’da işsizlik çok yaygın. Gençler buradan göç ediyor, burada kalanlar genellikle yaşlılar oluyor. Pandemiyle birlikte misafirlik alışkanlıkları da bitti. Ben okuduğum yerde tiyatroya, etkinliklere giderdim; burada yok denecek kadar az. Halk Eğitim’in konferans salonunda yılda 5-10 etkinlik oluyor, o da sınırlı kişiyle,” dedi.

"ÇOCUKLU KADINLARIN SOSYALLEŞEBİLECEĞİ ALANLAR KISITLI"

Kadınların sosyal hayatta yer bulmakta zorlandığını belirten Hatice Erselenli ise şunları söyledi: “Çocuklu kadınların dışarı çıkıp sosyalleşebileceği alanlar çok az. Bebek arabasıyla gezmek çok zor. Bu yüzden artık geri çekiliyoruz, evde kalıyoruz. Aslında yalnız değiliz ama içimize kapandık.”

Erselenli ayrıca tarihi ve kültürel mirasın yeterince tanıtılmadığını, ulaşımın zor olduğunu belirterek şehrin potansiyelinin değerlendirilmediğini söyledi: “Kale karşıdan görünüyor ama ulaşımı zor. Her gün gezmeye giderim, yeter ki kolay ulaşılsın. Kafeler de erkekler tarafından dolduruluyor, kıraathane gibi oluyor. Kadınlar çocuklarıyla birlikte sosyalleşemiyor.”

Kastamonu halkı şehirlerini seviyor ama daha fazla kültürel etkinlik, sosyalleşebilecekleri alanlar, özellikle de kadınların ve çocukların rahatça nefes alabileceği yerler talep ediyorlar. Bu yalnızlık, fiziksel bir durumdan çok, sosyal imkanların eksikliğiyle ortaya çıkan bir geri çekilme olarak tanımlanabilir.