
Vidinlioğlu: ’Kastamonu’nun 27 yıllık rüyasını gerçekleştirdik’
Kastamonu Belediye Başkanı R.Galip Vidinlioğlu, Posta Gazetesi’nden Banu Şen’e konuştu. Türk Dünyası Günleri dolayısıyla ilimize gelen Şen, Belediye Başkanı Vidinlioğlu’yla kısa bir söyleşi yaparak köşesine taşıdı. Diğer taraftan da Kastamonu için ‘Tarihin hiçbir döneminde işgale uğramamış büyülü şehir’ yorumunu yaptı....
Banu Şen’in Posta Gazetesi’ndeki izlenimleri ve Başkan Vidinlioğlu’yla
söyleşisinden satır başları…
Kastamonu’nun bilinen tarihi Hitit İmparatorluğu ile başlar.
Şehrin Türk hakimiyetine girişi 1105’te Danişmentliler zamanında olmuş. 1460’ta
Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı sınırlarına katılana kadar farklı
imparatorluk ve beylikler tarafından hakimiyet altına alınmış. Anadolu’ya
Türklerin gelmeye başlamasından sonra Danişmentliler’e, Anadolu
Selçukluları’na, Çobanoğulları’na, Candaroğulları’na, Osmanlı İmparatorluğu’na
kapılarını açan Kastamonu bu dönemlerin yönetim ve kültür merkezlerinden biri
haline gelmiş.
Orta Asya’dan gelen
Türkmenlerin ilk yerleştiği yer olmuş. Ayrıca Kastamonu, Millî Mücadele
yıllarında Karadeniz’den gelen cephanelerin Anadolu’ya güvenli şekilde sevk
edilmesinde önemli bir nokta olmuş. Yöre halkı bölgenin güç ulaşım koşullarına
rağmen mücadeleye destek vermiş. Bu olağanüstü cesaretin ve fedakarlığın sembol
isimleri Şehit Şerife Bacı’nın, Halime Çavuş’un toprakları Kastamonu, Kurtuluş
Savaşı’nda işgal görmemekle birlikte en çok şehit veren üçüncü ilimiz.
Cumhuriyet’in ilanından sonra ise Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925’te Kastamonu’da
başlattığı “Şapka ve Kıyafet Devrimi” bu şehre ayrı bir önem katıyor.
Türkiye’nin ilk ve tek Şapka Müzesi de Kastamonu’da yer alıyor.
EVLİYALAR ŞEHRİ
Evliyalar şehri olarak
da bilinen Kastamonu’nun inanç turizminde de önemli bir yeri var. Kastamonu’da
bulunan tarihi yapıların çok büyük bir kısmı da Türk - İslam kültürünün egemen
olduğu dönemlerden günümüze ulaşmış. Bilinen en eskisi 800 yıllık olan ve hâlâ
kullanılan dini yapılar sayesinde yerli ve yabancı turistlerin şehre olan
ilgisi artıyor. Kastamonu, geleneksel Türk evi ve yakın dönem Osmanlı mimarisi
örneklerinin yoğun olarak bulunduğu ender illerden. Sadece şehir merkezinde
bulunan 350 Kastamonu Konağı bir asırdan uzun süredir ayakta duruyor. Kentsel
SİT kapsamına alınmış olan Kastamonu; Taşköprü, İnebolu, Küre ve Abana’nın eski
mahalleleri ve yapıları ile konuklara nostalji de yaşatıyor.
DOĞAL GÜZELLİKLERİ
Kastamonu tarihi ve
manevi değerlerinin yanında doğa turizmi ile de öne çıkıyor. Küre Dağları Milli
Parkı 2012’de sürdürülebilir turizm faaliyetleri ve iyi yönetilmesi nedeniyle
PAN Parks Sertifikası almış Türkiye’nin ilk Avrupa’nın 13. Panpark’ı olmuş.
Ilgaz Dağı Milli Parkı da özellikle kış sporları için önemli. Öte yandan,
Kastamonu dünyanın en derin 2’nci kanyonu olan Valla Kanyonu, 3 kilometrelik
ahşap platformla geçilen Horma Kanyonu, dünyanın en büyük 4. mağarası olan
Ilgarin Mağarası, cam seyir terasına sahip İncekaya Kanyonu ile doğa
tutkunlarına kucak açıyor. Ilıca Şelalesi ve İnebolu, Cide, Bozkurt ve Abana
gibi eşsiz sahillere sahip. Tüm bunların yanında zengin mutfağı da var.
Karaçomak Deresi Vadisi’nde kurulu Kastamonu topraklarında yenilebilir yabani
otlar, bitkiler, mantarlar, dağ çileği yanında her türlü sebze ve birçok meyve yetişiyor.
Türkiye’nin en güzel ve kaliteli sarımsağı ‘Taşköprü’ burada yetişiyor ve ihraç
ediliyor. Üryani eriğini ise sadece Kastamonu’da yemek mümkün. Kastamonu
bölgesine ait 812 çeşit yiyecek derlemesi ve 31 Coğrafi İşaretli ürün var.
“TURİZMDE UĞRAK YER OLACAK”
Belediye Başkanı Op. Dr.
Rahmi Galip Vidinlioğlu, Kastamonu’yu şöyle anlatıyor: “Kastamonu’nun
gurbetçisi çok. 2 milyona yakın Kastamonulu İstanbul’da yaşıyor. Eğitim öğretim
için giden gençler, geri gelmeyince şehrin yol alması da güç oluyor. En yaşlı
nüfusa sahip 2’nci iliz. ‘Sevdam Kastamonu’ diye hep söylüyorum. Benim bütün
derdim Kastamonu gibi kadim şehirlerimizi hem ayakta tutmak hem de geleceğe
hazırlamak. Kastamonu hem Selçuklu‘ya hem Osmanlı’ya hem de Cumhuriyet’e apayrı
önem vermiş. Şehrin 30 sene sonrasını hesaplayarak adımlar atıyorum.
‘Kastamonu’ya ne katabilirim?’ diyorum. 4 yılın sonunda da iyi bir yere geldik.
Hem huzurlu hem en temiz hem yeşil şehiriz. Kastamonu her şeyden nasibini almış
bir il. Kimi il kış turizmi, deniz turizmi, yaylaları, kimisi tarihsel, kimisi
inanç turizmi ile ön plana çıkıyor. Kastamonu’da ise bunların hepsi var.
Ilgaz’da kayak yapabilirsiniz, deniz kenarında kahve içebilirsiniz. Kanyonlar
bölgesinde doğaya şahit olabilirsiniz.
GASTRONOMİDE İDDİALI
Gastronomide çok
iddialıyız. Yemek kültürü çok çeşitli. Eski güzel yemeklerimiz unutulmaya yüz
tuttu, genç nesiller tarafından yapılmıyor. Yaşlı nüfusumuzun unutulmaya yüz
tutmuş yemeklerini kayıt altına almak adına Turizm Fakültesi öğrencileri ile
Kastamonu kırsalına bir sefer düzenlemek istiyorum. Kastamonu’nun 812 çeşit
yiyeceği var. Türkiye’nin gündemine genetiğiyle oynanmamış siyez atalık
buğdayımızı getirdik. Coğrafi işaretli ürün sayımız 30’u geçti. Sarımsağımız,
tatlımız, pastırmamız, etli ekmeğimiz, içtiğimiz eğşi suyumuz, kuyu kebabımız,
kara çorbamız, otlardan yapılan eğşili pilavımız, çekme helvamız... İnanıyorum
ki Kastamonu, turizmde uğrak yer olan illerimizden bir tanesi olacaktır.”
27 YILLIK RÜYA GERÇEKLEŞTİ
En önemsediğim proje,
Türkiye’deki ilk beş tesisten biri; Atıksu Arıtma Tesisi’ni başladık ve
bitirdik. Bugün 400 milyon TL’lik bir yatırım. Şehrin 27 yıllık rüyasını
gerçekleştirdik. Arıtılmayan su salgın hastalıklar için riskti, hem de tarım
alanını sulayan suyun kirliliğinden dolayı bu bir tehditti. Burası üç fazlı
arıtma yapan bir tesis. Şehrin 35-40 sene sonrasının hesabı yapılarak,
planlanarak yapılmış bir tesis. Atıksu arıtmayla ilgili şehrimizin sıkıntısı
olmayacak. Buradan 8-10 ton yakıt alıyoruz. Enerjisini kendisi
üretiyor.Türkiye’nin en büyük 3. Millet Bahçesi’ni şehrimize kazandırıyoruz.
Çalışmalar sona geldi. Şehirde ihtiyaç duyulan bir alan, yeşilin her tonunu
göreceğiniz 240 dönüm üzerinde bir alana kuruldu. DSİ’nin Karaçomak Barajı
kenarında âtıl durumda yeri vardı. Burayı aldık. Hem misafirhane olarak hem de
mesire alanını artırarak hizmete açacağız. Engelsiz Yaşam Merkezi’mizin
açılışını yapmak için gün sayıyoruz, yeni Geçici Hayvan Bakımevi ve Doğal Yaşam
Alanı projemizi tamamladık. İlimize 62 yataklı Huzurevi’ni kazandırdık,
müracaatları alacağız.”
TÜRK DÜNYASI KASTAMONU’DA BULUŞTU
Tarihte bu kadar önemli
yeri olan Kastamonu, milli ve kültürel değerlerin korunduğu bir şehir.
Müzeleri, koruma altındaki yapılarını gezerken de bunu hissediyorsunuz.
1994’ten bu yana geleneksel olarak düzenlenen 23. Türk Dünyası Günleri için
hafta sonu Kastamonu’daydım. Festival, Türk dünyasının kültürel mirasını
korumayı, farklı ülke ve bölgeler arasındaki kültürel alışverişi ve anlayışı
teşvik etmeyi amaçlıyor. 900 yılı aşkın Türk yurdu olan Kastamonu’da 9-11
Haziran’da gerçekleşen etkinliklere; Kafkasya, Avrupa ve Asya’da yer alan 23
ülke ve Turani halktan katılım oldu. Türk Dünyası Günleri etkinlikleri,
Cumhuriyet’in 100’üncü yılında büyük coşkuyla kutlandı. 23 ülkeden birçok
sanatçının konserlerinin, ata mirasına ait etkinliklerin, dans gösterilerinin
ve görsel şovların yer aldığı Geleneksel 23. Türk Dünyası Günleri, kortej
yürüyüşüyle başladı. Atlı ekipler, mehter takımı ve dans ekipleri Kışla
Parkı’ndan Belediye Meydanı’na yürüyerek açılışı yaptı. Geçit töreninin
ardından Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu ve davetliler,
ülkeleri temsil eden çadırların da yer aldığı eski Türk kültürüne uygun şekilde
dizayn edilmiş stantları ziyaret etti.
DANS, KONSER, PANEL
İlk gün Türk
Devletleri’nden gelen ekiplerin dans gösterileri, Atabeygazi Mehteran Takımı
gösterisi, Ali Kınık konseri ve havai fişek gösterisinin ardından Kubat Konser
verdi. İkinci gün okçuluk gösterileriyle başladı. Dünyanın farklı ülkelerinden
gelen akademisyenlerin katılımıyla Cengiz Aymatov’un vefatının 15’inci yılı
anısına Türk Dünyası Konulu Panel gerçekleşti. Panelde Türk tarihi, okçuluk,
atçılık gibi Türk kültürüne ait birçok konu ele alındı. Turan Halkları
Konukları Sahne Performansı dans gösterileri, Cıltız Tannagaşeva konseri ve
sevilen sanatçı Bengü’nün konseriyle ikinci gün son buldu. Son gün ise Anadolu
Ateşi’nin muhteşem danslarının ardından son dönemin sevilen genç seslerinden
Burak Bulut&Kurtuluş Kuş, kapanışı gerçekleştirdi. Film karelerini
aratmayan kortej yürüyüşü sonrası bir araya geldiğimiz Başkan Rahmi Galip
Vidinlioğlu, Türk dünyası ve kültürünün bugüne kadar bu kadar büyük bir
etkinlikte bir araya gelmediğini belirterek “Millî Mücadele’nin olmazsa olmaz
şehri, istiklal madalyalı tek ilçeye sahip Kastamonu bu özellikleri ile böyle
bir buluşmanın yapılabileceği en uygun platform olarak öne çıkıyor. Bu yıl
Cumhuriyet’imizin 100. yılı sebebiyle, devam ettirdiğimiz deneyimi çok daha
geniş kapsamıyla hayata geçirmek istedik. Buraya uzak, yakın birçok bölgeden
gelen misafirlerimiz oldu. Bu etkinliğimizi her yıl daha da fazla katılım ile
tekrarlamayı planlıyoruz” diyor.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.