Kullanıcı Bulunamadı Tüm Haberleri

Akşener’in Meclis kürsüsünden Şerife Bacı ile ilgili olarak mermileri Zonguldak’tan aldığını ve oğlunun adının Hasan olduğunu söylediği hatırlatılan açıklama da şu ifadelere yer verildi;

“Geçtiğimiz Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında partisinin grup toplantısında konuşma yapan bir siyasi parti liderimizin tarihi bir hataya imza attığına üzülerek şahit olduk. Sayın Genel Başkan, Kurtuluş Savaşı'mızı yöneten ve zafere imza atan Gazi Meclis kürsüsünden konuşurken o çileli ama şanlı mücadelenin en kilit, en kritik mekanlarından biri olan Kastamonu İlimizi, İnebolu İlçemizi, ve iki yıl boyunca gece gündüz, yaz kış cephane taşıyan, Milli Mücadelemizin efsane ve sembol isimlerinden biri olan Şerife Bacı'yı üzecek, rencide edecek hatalı ifadeler kullandıklarına, yanlış bilgiler verdiklerine üzülerek şahit olduk.

“SÖZ İSE İKİ UCU KESKİN BIÇAKTIR”

Sayın Genel Başkan cephanenin İnebolu'dan değil Zonguldak'tan taşındığı, Şerife Bacı'nın kızı değil oğlu olduğu, çocuğunun adının Elif değil Hasan olduğu gibi üst üste yanlış ifadeler kullandılar. Elbette siyasetçiler de dahil herkesin her konuyu hatasız, eksiksiz bilmesini bekleyemeyiz. Ancak kamuoyuna hitap edecekleri zaman konuşmalarında hata olmamasını, yalan, yanlış, eksik, fazla, çarpıtma olmamasını beklemek her vatandaşın hakkıdır. Bunun da ötesinde siyasi ahlak bunu gerektirir. Siyaset, icraat yapmaktan öte söz söyleme sanatıdır. Siyasetin en büyük sermayesi ve cephanesi sözlerdir. Söz ise iki ucu keskin bıçaktır. Bu yüzden siyasetçilerin, devlet adamlarının pek çok yardımcıları, danışmanları olur.

“AFFEDİLMESİ GÜÇ BİR HATA”

Sayın genel başkanın şahsının, danışmanlarının ya da konuşma metnini hazırlayanlardan hiç birinin Şerife Bacı'dan, İnebolu'dan, Kastamonu'dan, İstiklal Yolu'ndan haberdar olmamaları, araştırma yapma gereği duymamaları ve milyonların önünde kendilerini komik ve suçlu duruma düşürecek bu konuşmaya imza atmaları affedilmesi güç bir hatadır. Feminizmle, kapitalizmle, komünizmle uzaktan yakından alakası olmayan milletimizin, milli mücadelemizin asil kahramanları Müslüman Anadolu kadınlarının bize dışardan şırınga ve dikte edilmeye çalışılan ideolojilerin bayraktarları, sembolleri yapılma gayretlerinin yakışıksızlığı bir yana; Gazi Mustafa Kemal'in "Gözüm Sakarya'da, Dumlupınar'da kulağım İnebolu'da."  sözünü hiç duymamış, okumamışçasına İstiklal Harbimizin cephane yolunun İnebolu değil Zonguldak olduğunu söylemek asla kabul edilebilir, hoş görülebilir bir hata değildir. Kurtuluş Savaşımız sürecinde elbette her şehrimiz, her ilimiz, her ferdimiz unutulmaz katkılar sağlamışlardır ve hepsine minnettarız.

“SIRADAN BİR DİL SÜRÇMESİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ”

Ancak hizmetleri, kahramanlıkları nedeniyle Gazi Meclis tarafından İstiklal Madalyası verilmiş İnebolu ilçemizin ve o zorlu süreçte çok hayati sorumluluklar üstlenen Kastamonu ilimizin adının zikredilmemesi sıradan bir dil sürçmesi olarak kabul edilemez. Sayın genel başkandan bir sonraki grup toplantılarında, aynı tonda, aynı coşkuyla Şerife Bacı'nın adından başka tüm bilgilerin yanlış olduğu o konuşmalarını düzeltmelerini, İnebolu'dan, Kastamonu'dan özür dilemelerini bekliyoruz. Biz konuyu siyasi bir mesele olarak ele almıyoruz. Konu bizim için memleket meselesidir. Vefa meselesidir, hakikat meselesidir, saygı meselesidir. Bu yüzden bu şehre, bu şehrin tarih ve kültürüne, maddi manevi mirasına saygısı olan herkesi ve her kesimi bu konuda duyarlı olmaya, bu hatanın düzeltilmesi için karınca kararınca mücadele etmeye, katkı sağlamaya davet ediyoruz.”